Şimdi seninle geçip giden zamanın içinde kaybolan iki yıldız gibiyiz
Gece kendini sıyırırken gökyüzünden
Yitik ışıklarımızla sönmekteyiz
Az sonra yanarak yok olacağız bu elzem
Biliyor fakat yan yana olmanın kaçınılmaz sonunu yaşıyoruz
Şimdi yan yanayız
Birlikte yanacağız
Tan yeri ağarırken
Gökyüzü boyanırken maviye
Git gide söneceğiz
Norveçli bir balıkçının teknesini aydınlatmalıydık seninle
O zaman belki daha uzun kalırdık birlikte
Gitmek bu denli elzem olmasaydı
Balıkçı ağlarını attıkça
Senin ne kadar güzel olduğunu düşünmeliydim
Sıcak denizler ve Rusya kıskanırdı güzelliğini
Senegalliler ve Afrika kıtası da buna dahil
Şimdi seninle geçip giden zamanın içinde
Kaybolan iki yalnız yıldız gibiyiz
Kutup Işıklarına karışmalı
Orada sönmeliyiz
Yan yana olmanın kaçınılmaz sonunu değiştirmeliyiz
ayrılıklar bu denli elzem olmasaydı
Savrulup gitmezdik boşlukta
Alaskalı bir denizcinin oltasını da aydınlatırdık belki
Işığımızdan bir deniz feneri yapmalılardı
Balıklar korsan gemilerine çarpmasın diye
Belki o zaman yan yana olmamızın bir anlamı olurdu
Bu gaye uğrunda savaşırken
Haçlı seferleri kazanılırdı
Atlar dört nala koşardı
Yine de sana yetişemezdi
Bak gün doğuyor işte
Sabah kuşları da geldi pencereme
Şimdi seninle geçip giden zamanın içinde
Zamansız bir yerdeyiz
Sonsuzluk çemberinde sessizce erimekteyiz
İllegal bir gün doğuyor sevgilim
Hadi ver ellerini son kez ölelim.