Bu yaşlı gezegende
Ağlanacak ne çok şey vardı
Durup bakınca anlıyordu
Gözü kapalı insanlar
Düşünmeden yaşıyordu
Ve durmadan
Bu çağ sürüp gidiyordu
Duygusuzlaştırıyordu ne varsa
Hissetmemeyi marifet sanıyordu
Hisleri bitince kurtulurum sanıyordu
Oysa daha yeni başlıyordu
Ay kaybolunca gece biter mi
Güneş doğmazsa gün olmaz mı
Cevaplanmayan sorular soruyordu
Her defasında aynı yanıtı alıyordu
Uzay boşluğunda yer bulamamış bir sessizliği paylaşıyordu
Gökyüzü bomboştu da ona bakıyordu
Silinen anıları gibi
Biraz puslu biraz yitikti
Çokça boşlukla doluydu
Tadına varamadı hiçbir zaman
YanıtlaSilDostuktan alınana zevkin.
Mutluluğu hep uzaklarda sandı
Ulaşamayacağı kadar hem de
Oysa göremedi dibindeki yıldızı;
Güneşini.