Geri geri gider adımlarım
23lük yollarda seni ararım
Pencere kenarında sabah kuşlarım
Herkes uyurken onlara seni fısıldarım
Senin de gök yüzünde kanatlanır
Bazı günler seni andırır
Hani öyle yeşil öyle beyaz öyle yaz
Denize yalın ayak koşarım sıcak kumsalda
Ufukta sular göğe karışır
Bazen vuslatlar da vardır uzaklarda
Gemilere uzun seferler yaptırır
Bir balıkçıl suya dalar martılar senin adını anar
Gelişini beklediğim limanlar
Şimdi bomboşlar
Geri geri gider adımlarım
23lük şişelere çarparım tutar onları serin sulara salarım
100 yıl geçecekse de aradan senin kıyılarına vursun diye beklerim
Okyanusta kaybolan bir denizci olur
Yeşil limanlar ararım
Kokunla açan çiçekler ve deniz kabukları
Durgun sularda balıklarım
Sana yetişemez yüzgeçleri
Geri geri gider adımlarım
Takvimler 23lerde takılır
Her bahar sana ayrılır
Seni yazdığım defter sayfaları sararır
Ağaçlar hüznüme yaprak döker
Üşürler benimle birlikte
Sessiz bir günün ardı olur
Gök utancından kızarır
Bu kadar hasreti kalbine nasıl sığdırır
Yıldızlar bulutlara saklanır
Saçların gelir aklıma o vakit
Yitiksiz geceler savrulur üzerime
Işıklar söner herkes uyur
Biz olurduk sessizce
Sarhoş adımlar ve sarılışlar
Adsız şarkılar ve inceden yağmur
Koşarak gittiğimiz marketler
Sahi neden hep koşardık
Bir gün yorulacağımızı düşünmeden
Birlikte değil yan yanaydık
Murphy kanunlarını deler
toplumdan Aforoz edilirdik
Yine de aldırmazdık hayaletler yolumuzu kesse de onlara sarılmazdık
Boyuna koşan biz değil çocukluğumuzdu
Otobüsler gelir otobüsler giderdi
Duraklar yalnız kalmasın diye beklerdik
Geri geri gider adımlarım
23 yerinden dikişlidir kalbim
Usta bir terzinin eseridir
Acılarıma kimsesiz kedilerden şehirler kurarım
Zaman zaman kedi olur orada yaşarım
Dolaşırken geceleri şehirde
Kediler dolaşır ayaklarıma
Kucağıma gelir bir tanesi doğrudan gözlerime bakar
O zaman dizginlenir kaygılarım
Omzuma çıkar sarılır bana
Korkma ben Varım der sessizce
Geri geri gider adımlarım
Yamuk gülüşlerine rastlarım
Freud gözlüklerini çıkartır
psikanaliz diye bir şey yoktur
Nazi kamplarında bir esir
Başı dimdik karnı aç
Gel de zincirlerimi aç
Yıkıntıların arasında Fransız olurum
Çivisi çıkmış bir çerçeve ve yırtık hayaller
Ayaklarıma batar mutlu günler
Etraf toz etraf duman
Gözlerim kapalı yok mu sesimi duyan
Geri geri gider adımlarım
Galata'yı yalancı çıkartırım
Belki biraz Ümit Yaşar Oğuzcan'ım
En üst kattan atlarım
Düşmem ben de kanatlanırım
Bir gece yarısı yokluğunla dolar kadehlerim
İstanbul sokakları hep sen kokar
Başakşehir'de kedi olasım gelir
Oysa şimdi senin mahzeninde unutulmuş bir şaraptır ruhum
sen de unut tüm bunları sevgilim
Bizi bırak bu bahar kendi şarkını çal